17 December 2025, 13:36
ATV’de yayınlanan Müge Anlı ile Tatlı Sert programının 15 Aralık 2025 tarihli bölümü, izleyenleri derinden sarsan gelişmelere sahne oldu. Adana’da 1995 yılında kaybolan 4 yaşındaki Emine Yıldırımcan vakasında, üvey babanın öz kızı canlı yayında beklenmedik bir itirafta bulundu. Ayrıca, engelli bir çocuktan değerli eşya aldığı iddia edilen genç, suçlamaları kabul etti.
Kaybolma Vakasında Şoke Eden Tanıklık
Programda ilk olarak, onlarca yıldır çözülemeyen bir kayıp vakası masaya yatırıldı. Emine’nin annesi Raziye Yıldız, eski eşinden ayrıldıktan sonra birliktelik yaşadığı Ercan Yılman’ın kendisine şiddet uyguladığını belirtti ve kızını para karşılığı verdiği iddialarını kesin bir dille reddetti. Olayla ilgili adalet önüne çıkaran Ercan Yılman ise suçun tamamen anne Raziye’de olduğunu öne sürdü ve cinayetten dolayı aldığı cezanın sadece 5 yılını hapiste geçirdiği bilgisi paylaşıldı.
Bu noktada program sürpriz bir tanıkla devam etti. Ercan Yılman’ın öz kızının canlı bağlantısı herkesi şaşkınlığa uğrattır. Gözyaşları içinde konuşan genç kadın, babasının küçük Emine’yi gözleri önünde öldürdüğünü ve cesedini parçalara ayırma makinesinde parçaladışını ifade etti. Bu açık itiraftan sonra tehdit edildiğini de söyleyen tanık, yargının yeniden harekete geçmesi için çağrısını dile getirdi.
Engelli Bireyden Alınan Ziynet Eşyasının Hikâyesi
Programın diğer dikkat çeken konusu ise maddi istismarla ilgiliydi. Altısının dördü engelli olan Mürsel Aydın, zihinsel engelli 15 yaşındaki kızının kandırilarak elindeki ziynet eşyalarına ve ailesine ait 400 bin TL’ye el konulduğunu savunarak programa başvurmuştur. İddianın muhatab Kadir ise babasıyla stüdyoya gelerek suçlamalar hakkında konuştur. Gen adam, engelli gençten altmış gram bilezik aldışını ve bahsi geçen paray harcadışını doğrularken mağdur kişinin yaşından haberdar olmadışını öne sürdür.
Bu gelişmeler, toplumun kanayan yaras haline gelen kadina ve engelli bireylere yönelik şiddet ile istismar vakalarının medya araciliğiyla nasil gündeme taşınabileceginin bir göstergesi oldur. Muge Anli’nin programinin bu tür davalarda kamuoyu oluşturmak ve adalet talebini gülendirmek açisindan ne denli kritik bir rol üstlendiği bir kez daha anlasildir. Özellikle uzun sure kapali dosya olarak kalan vakalarda beklenmedik taniklarin ortaya cikmasi hem adli makamlari hem de toplumu bu konular uzerinde tekrar dusunmeye zorlayacaktir.